FUAT BEY SİTESİ ALTUNİZADE ÜSKÜDAR RAPOR 15 Aralık 2024
B Blok 18-1 daire:3
Bahadır Gezer
2024 © bahadirgezer.blog Tüm Hakları Saklıdır.
Sağlık hususu konu olduğunda dikkat edilmemesi yanlış olacak bazı detayları birbirimiz ile paylaşmamız ehemmiyetlidir. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı’yım. Yani yüksek lisans diplomam T.C. Yeditepe Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği.
8 Aralık’ta bizlere gösterilen kırmızı şeritli apartman resimlerine hep beraber baktık. Krokileri gördük kısaca. Banyolarda ve tuvaletlerde dış cepheye açılan pencere olup olmadığına dikkat edildi mi? Elimize bir broşür verilmediği için ekrandaki çizime odaklanıp neyin ne olduğunu görmeye çalışırken banyoların dış cepheye açılan camı olmadığını gördüm. Bu sağlık güvenliği ihlali olur. Annem “Pek çok binada banyolarda dışa açılır pencere yok.” diye durumu savunmaya çabaladı ve ancak yanlış çoğaldığında doğru olmuyor maalesef.
Bununla beraber dairelerin tavanlarının 15 ilâ 20 cm aşağı çekilmesi öngörüldü. Bunun daire başına kaç m³ havayı azaltacağının hesabı yapıldı mı? Bütün camlarınız kapalı uykuya daldığınızda şunu hatırlatmak isterim: bir insan 8 saatlik bir uykuda 240 m³ hava tüketir. Tavan 20 cm aşağı inince hanede yaşanacak hava miktarının sağlıklı koşullarda olduğunu ispat edebilecek herhangi bir izahat ya da karar var mı? Eğer tavan 15 cm alçalırsa dairelerde askılı avize kullanımı imkansız hale gelecektir. Stüdyo daire gibi.
Sitemiz sakini ile aramızdaki konuşmamızda kendisinin yapılmak istenen blokların yakınlığı konusunda şikayetçi olduğunu görmekle beraber hassasiyetle evinden denizi görebilmekte iken bu güzelliği kaybetmek riskini kabullenmeyeceğini belirttiğini gördüm. “Hiç kimseyi mağdur etmeden nasıl çalışılacak?” diyen algı var. Hiç kimseyi mağdur etmeyen çalışma vardır. Evet vardır. Adı ise; iştir, iş!
Hayır demek bizler için yol sonu anlamını taşımak zorunda değil. Bu konuda rahat olabilmeliyiz. Teptiğimiz bir fırsat yok. Çünkü; 2022-2026 yılları Türkiye sınırları içerisinde nerede olursanız olun bir inşaatın ilk kazmasını vurmak için hiç elverişli bir vakit değildir. Hatta tarihin gördüğü en kötü şartlar mevcut. Son 2 yılda çimento fiyatları %550 oranında zamlanmış durumdadır. Evvelden başlamış olan cami inşaatları bile beklemeye alınmış vaziyettedir. Böyle bir ortamda en iyi niyetli müteahhit bile en iyi seçenekleri sunamaz. Yani beklersek çok daha iyi koşulların ortaya çıkacağını bilmeliyiz.
Samimiyetinize güvenerek; Hayır demeden evet dememeliyiz. Hayır demeliyiz ki daha iyisi sunulsun.
Mülkî açıdan tablo site sakinleri perspektifiyle şu vaziyette; söz konusu projenin uygulanması durumda site sakinlerinin metrekareleri artarken mülk içindeki payları azalır. Çünkü imara açık mülk %240 artarken site sakinlerinin evleri ise %1 oranında genişlemektedir. Yani içinde yaşadığınız ev biraz büyüyecek, bu sitenin mal varlığı pastasındaki diliminiz ise ufalacaktır.
Biraz detay gerekirse; Şu anda bu sitede 80m²’niz var ise 7.000m² (imara açık alan) bölü 80 işlemi bu sitede sahip olduğunuz mülk payını gösterir. Bu oran tam olarak 1/87 -seksenyedide bir- olarak görünür. Yani yüzdeye çevrildiğinde 80m² dairesi olan site sakini şu anda bu sitenin toplam mülkünün %1,16’sına -yüzde bir nokta onaltı- sahiptir. Metrekareniz 80m²’den 87,5m²’ye çıkarılırken sitenin imara açık alanı 16.000m²’ye çıkarıldığında ise 16.000 bölü 87,5 işlemi sitede sahip olacağınız mülk pay oranını verir ki bu 1/182’dir. Yani yüzseksenikide bir. Bunun yüzdeye çevrilmiş hali %0.54’tür. 0.55 altındaki mal varlığı yüzdesinin yok hükmünde sayıldığını, bu orantılarla site üzerinde hiçbir hak talep etme imkanınızın kalmayacağını hatırlatmak insanlık sorumluluğudur. Şu anda bu sitenin %1,16’sı sizin. Eğer önerilen teklife rıza gösterilirse bu sitenin %0.54’ü sizin olacak.
Efendim, “Boru akıyor.”, “Asansör kaldı!”, “Kapı kapanmıyor!” gibi haller yaşı 20-30’u almış her yapıda görülebilir. Bunlar yapısal sorunlar olmanın dışında bakım/onarım işleridir. Binalarımız Empire State Binası’ndan gençtir.
Peki üzerimizde kamusal baskı bile bulunmaz iken ve inşaat yapmak için tarihin en kötü zamanında iken biz niye inşaat konuşuyoruz?
Edebi dil bilimi ve iletişim ilmi açısından şu konuyu dikkate sunmalıyım: Müteahhit 8 Aralık 2024’teki konuşması esnasında “Sizlere 1 yıllık ya da 6 aylık kiranızı peşin veriyorum!” dedi… Tuzaktı bu. Aramızdan birileri kalksın “1 yıl mı 6 ay mı? Net söyleyin!” diye atılsın istendi. Ucuz bir kelime pususu idi bu. Hedeflenen tepki alınsaydı inşaatın kabulünü geçmiş ve kira ücretlerini tartışıyor olacaktık ki 8 Aralık’ta Üsküdar’da amaçlanan sonuç bu idi.
Saygılar ederim.