zehirzemberek.com İnanç 2

İnanç 2

zehirzemberek.com

-Evrim. İtiraf edelim; bu kelime dile getirildiğinde inançla çakışan bazı düşünceler anlatılacakmış hissi oluşur. Ve aslında iş pekte öyle olmak zorunda değil. Evrim ile Yaradan inancı zıt kutuplar olmayabilir. Peki, dikkatli bir rahatlamaya kendimizi teslim eder de mevzuyu şöyle anlamaya çalışırsak;

Hz. Adem ile Hz. Havva Aden’de mutlu mesut varlıklarının tadını çıkarıyorlardı. Aden hatırlanırsa her şeyin mümkün olduğu Cennet Bahçesi idi. Burada sayısız canlı, sayısız bitki ve daha bir çok farklı tip mahlukat bulunuyordu. Hz. Adem bu canlıların bedenlerinde gezintiye çıkabiliyordu. Yani Hz. Adem’in “Ben bugün çita olayım yahu.” demesi çita olmasına yetiyordu. Bu biçimde Hz. Adem zaman kavramının ölçemeyeceği süre bulunmuş olduğu Aden’de sayısız canlının bedenini tecrübelemiştir.

Sonrası zaten malum: Aden’den atılış. Dünya’ya iniş ve burada Ademoğlu insanın yaşantıya gelmesi.

İnsanoğlu Hz. Adem’in Aden’de tecrübelediği tüm canlı bedenleri arasında yolculuk eder. Tıpkı Hz. Adem gibi. Ve ancak insanoğlu bunu mucizevi bir tarihi düzen kronolojisine uyarak, yüzbinlerce ve milyonlarca yıl içerisinde yapmaktadır.

Ayrıca insanoğlunun sadece ileri yönlü evrim geçirdiği söylenir. Aslında bu tamamen kanıtlanmış değil. İnsanoğlunun bir ters evrim geçirip yeniden ileri evrim haline geçmiş olması inanılmayacak bir durum değildir.

Şu net; hamam böceği hamam böceğine, torik balığı torik balığına, örümcek örümceğe, meşe ağacı meşe ağacına, ayı ayıya, insan insana evrilmektedir.

Hz. Adem’in Aden’deki olağan vücut yapısı olan insan siluetine kavuşmuş olduğumuz söylenebilir. Daha ilerisi Hz. Adem’in Aden’de tecrübelediği diğer varlık formlarıdır.

-Gördüğümü benim gözümle gören, duyduğumu benim kulaklarımla duyan, tattığımı benim ağzım ile tadan Yaradan’a sığınınca insanın kendisini sevesi geliyor. Eğer güzeli işitirsem Yaradan güzeli işitecektir. Eğer güzel yemek yersem Yaradan güzel tat alacaktır. Eğer güzelliğe bakarsam Yaradan güzellik görecektir.

-Ayasofya. Var olmaya başladığı 1.500 yıl öncesinde olduğu gibi yine ve daima konudur. Ayasofya’yı konuşmak demek inancı konuşmak demektir.

Şimdi son zamanlarda Ayasofya ile ilgili bazı gelişmeler yaşandı. Korona virüsü ile sarsılmış Dünya çeyrek kaos içerisindeyken Türkiye’deki yönetim Ayasofya’yı toplu ibadete açtı.

Ayasofya’da ibadet aşktır.

Peki Ayasofya’nın bir inşai yapı olduğunu hatırlıyor muyuz? Tüm heybetiyle karşımızda durduğu için buna belki uyanamamış olabiliriz ve ancak Ayasofya 1.500 yaşındadır. Yani sadece tarihi yapı değildir: antik yapıdır. Tıpkı Piramitler gibi. Bugün Ayasofya’yı toplu ibadete açmak Kolezyum’u futbol maçlarına açmaya benzer bir durumdur.

Ayasofya’nın 100.000 cemaati alabileceği bilinir. Yine de biz 70.000 der isek, Ayasofya bu yetmiş binin aynı anda secdesinin statik baskısına dayanabilecek midir?

Ayasofya’yı sevmek demek, onu riske atmak demek olmamalıdır.

-Eskiler daha mı inançlıydı? “Özellikle Orta Çağ baya bir sofuymuş.” Daha inançlı mı oluyor öyle olunca?

-İnternette bir videoda normal giyimli bir adam ile kavuklu sarıklı bir adam sokak ortasında tartışıyor. Ve kavuklu şunu soruyor adama: “Sen Müslüman mısın?” Yahu bu resmen küfür! Hatta küfürden de öte çok yavşakça bir tutum. Türk demek Müslüman demektir. Türkçe konuşan adama “Sen Müslüman mısın?” demek yandan yemişliktir. Yahu İsveçli anladı Türk demenin Müslüman demek olduğunu, İngiliz anladı, Fransız, İtalyan cümle alem anladı ama bu kavuk kafa halen anlayamadı.

(Evet her 50.000 kişiden 2’si Musevi, 4’ü Hristiyan)

50.000’de 2’yi görüyorsun, 4’ü görüyorsun da 49.994’ü niye göremiyorsun?

-Kurtuluşun, huzurun İslam’da olduğunu idrak eden kafa bu hedefe yürümenin yolunun ilim ve sanat olduğunu, çağdaşlık olduğunu nasıl anlayamaz anlamıyorum.

-Dini bayramlarda en zengini İslami Kurban Bayramı’dır diyebilirim. Çoğu dini bayramda bir hediye ya da farklı bir şey yoktur. Noel biraz zengin bir bayram. Yani alınabilen hediyeler artınca bu böyle oldu. Noel’de eskiden sadece çorap dolusu şeker var idi. Şimdi Xbox var. IPhone var. Kurban Bayramı’nda koyun kesiyor gücü yeten. Gücü yeten dana, deve kurban ediyor. Amerikan ise bir hindi ile şükrediyor. Zengin bayramdan kasıt bu idi.

25 Ekim 2022 Salı 18:43 İstanbul Bahadır Gezer

Anasayfa